Dünyanın İlk Aşk Mektubu

Dünyanın İlk Aşk Mektubu

Hangi tarihe ya da medeniyete giderseniz gidin, aşk hep vardır. Aşktan kimse kaçamamış, aşk uğruna savaşlar çıkmış, medeniyetler yok olmuştur. Dünyanın en güçlü ve tehlikeli aynı zamanda bir o kadar güzel duygusudur aşk. Peki hiç merak ettiniz mi ilk aşk mektubunu kimin nasıl yazdığını? Çivi yazısıyla binlerce yıl önce yazılmış desek? Yazının devamında ilk aşk mektubunu siz de okumuş olacaksınız. Dünyanın ilk aşk mektubu, Philadelphia Üniversitesi profesörlerinden Hilprecht, tarafından 1889- 1900 yılları arasında Mezopotamya’daki Niffer Vadisi’nde yapılan kazı çalışmasında bulundu. Bu kazı çalışmasında bulunan eserler, o dönemde okunamadı ve Osmanlı Devleti’ne teslim edildi. Ancak bu vesika yaklaşık 60 yıl sonra ABDli Kramer ve Muazzez Çığ tarafından okundu ve Türkçeye çevrildi. Sümerliler hakkında da bilgi veren bu eser çözüldükten sonra eser üzerinde iki farklı söylence söylendi. Birincisi Krala aşık olan bir rahibe tarafından bu şiirin yazıldığı, kralla da tesadüf eseri tanışıp evlendikleri. Diğer bir söylence de Kralın her sene ülkesine bereket getirmesi için bir rahibe ile evlenmesi. Hikâyesi her ne olursa olsun bu şiir zamanla sarayda ve halk arasında bayramlarda düğünlerde, kutlamalarda bestelenip söylendiği. İşte mektubun Türkçesi Damadım, kalbimin sevgilisi. Güzelliğin büyüktür baldan tatlı. Aslan, kalbimin kıymetlisi. Güzelliğin büyüktür baldan tatlı. Benim değerli okşayışlarım baldan tatlıdır. Yatak odasında bal doludur. Güzelliğinle zevklenelim. Aslan seni okşayayım. Benim değerli okşayışlarım baldan tatlıdır. Damadım benden zevk aldın. Annem söyle sana güzel şeyler verecektir. Babam, sana hediyeler verecektir. Sen beni sevdiğin için. Lütfet bana okşayışlarını. Benim Tanrım, benim koruyucum. Tanrı Ellil’in kalbini memnun eden Şusin’im. Lütfet bana okşayışlarını.